Umursamaz mıyız: Zaman Girdabı

Hayatın akışı bir düzen içinde işlerken, birer seyirci oluruz çoğu zaman. İşin garibi, dünya üzerine herkes biraz birbirine bağlantılı, biraz bağımsız devam etmesine rağmen bu süreç herkese aşağı yukarı aynı işler. Daha küçüğüm, ilkokul biter mi, liseden de mezun olacak mıyım ki, üniversite okumayı ben de becerebilecek miyim düşünceleri zihinde bir süre kurulurken bir de bakarsınız ki çoktan işiniz olmuş, yalnız da değilsiniz ki eşiniz olmuş.

Zamanın alışılagelen ve duyarsızlaştıran yavaş tesirli zehrinin etkisinden olsa gerek, kısa bir sürede beynimizde geçebilme olanağı olan gelecekle ilgili endişe, beklenti ve hayaller, bazen düşünce hızından daha da çabuk gerçek hayatta çoktan meydana gelmiş olabiliyor.sonsuz-göz yanılması Bu böyle devam ettikçe de hayatın geri kalanı, geride bırakılanları yanında ilk bakışta uzunmuş gibi görünse de aslında çocukluk, gençlik ve ilk yetişkinlik dönemlerimizde geçirdiğimiz zamanların, içinde onca anı ve heyecan var olmasına rağmen bizlere sanki birkaç günmüş gibi gelmesi hiç de anormal olmayacaktır. Ömür vefa eder de şöyle 20 yıl sonra da sanırım, benim için şu yazıyı yazdığım, sizin için de okuduğunuz an’ı (tabi olur da hatırlarsak) sanki bir hayal, daha yeni imiş gibi de olacaktır.

Acaba hafızamızın bir zoru mu var ve hemencecik yaşananları unutup zaman hızlıca geçiyor gibi mi geliyor bize? Tamam, hemfikirim, zaman hep Okumaya devam et

151 defa okundu.