Arkadaşlar, bu yıl böyle bir denemem oldu. Umarım işinize yarar.
341 defa okundu.
Arkadaşlar, bu yıl böyle bir denemem oldu. Umarım işinize yarar.
341 defa okundu.
2000’li yılların başından günümüze uzanan süreçte sohbet sitelerinden sosyal medyaya doğru bir kaymadan bahsedilir. Burasını işin başka uzmanından okuyabilirsiniz. Bu yazımda ise birçoğumuzun hayatının bir parçası haline gelen sosyal medyada argo sözcüklerin, hakaret içeren paylaşımlarım ve dahası tonla sıralanabilen küfürlerin söylenme psikolojisini 9 neden’le ele alacağım. Okumaya devam et
452 defa okundu.
[ Excel formatındaki yaz çalışma programını yazının sonundaki linkte paylaştım. Programın uygulanmasına dair bilgileri içeren bu yazıyı okumak da faydalı olacaktır.]
Kendi öğrencilik yıllarımdan iyi hatırlarım, okul sıraları ne kadar derslere ilgiliysem yaz tatilinde ondan daha fazla derslerden ilgisizdim. Bunun olumsuzluğunu ise okul başında, parmaklarımla yazı yazmaya yeniden alışırkenden başlayıp derslere odaklanmak için haftalarımı harcayarak telafi etmeye çalışırken yaşardım.
Belki de birçoğumuz da yaşamışızdır: yaz tatilinde dinlenme, eğlenm Okumaya devam et
7.100 defa okundu.
Saatler… Her bir salisenin, saniyenin, dakikanın, saatler ve diğer zaman birimlerinin birbirini kovalamasıyla da asırlar… Yaz saati uygulamasına geçtiğimiz şu günlerde bir saatin nasıl bir şey olduğunu aklımdan geçirdim ve sizlerle paylaşayım dedim. Bir düşünsenize, bugünlerde birkaç gün önceki saatten bir saat erken yatıyorsunuz. Bunun farkındasınız ama zihniniz saatin geç olduğunu fark edince otomatik olarak size uyku sinyallerini vermeye başlıyor. Hâlbuki önceki haftalarda, yaz saatine geçilmeden önce, diyelim ki 23’te yatıyordunuz ama bir gün için 22’de yatmayı denediniz. Bu uykuyu gerçekleştirmede ne kadar başarılı olabilirdiniz ki…
Aslında hayatımızın saatleri birer birer değil, 24’er 24’er akıp gidiyor. Okumaya devam et
165 defa okundu.
Arkadaşlar excel den bir dosya hazırladım. Umarım işinize yarar. Olumlu-olumsuz dönütlerinizi varsa beklerim. Teşekkürler. Kullanırken madde tercih edilmişse “x” koyuyoruz, seçilmemişse boş bırakıyoruz. Bir de, alttan sayfalarda 4 şube için de bölüm bulabileceğiniz gibi, bu sınıfların istatistiklerini de çıkaran bir sayfa mevcuttur. Her sınıf düzeyi için bundan bir tane çoğaltınız. Ya da nasıl kullanmak istediğinizi size bırakayım 🙂 (Aşağıdaki linkten indirebilirsiniz)
Başarısızlık Nedenleri Anketi Değerlendirme Programı
607 defa okundu.
Arkadaşlar, sene sonunda istatistikleri çıkartmak çok uğraştırıyor malum. Bundan kurtulmak adına 2 excel formu hazırladım. Tüm kayıtları bunlara işliyorum. Sene sonunda kolaylık sağlıyor.
Bireysel rehberlik kayıt defteri’ne psikolojik danışmaya dair kayıtları yazıyorum. Buradan ulaşabilirsiniz: BİREYSEL GÖRÜŞME KAYIT DEFTERİ
Eğitsel rehberlik kayıtlarını da şu dosyaya kaydediyorum EĞİTSEL GÖRÜŞME KAYIT DEFTERİ
Not: Kayıtlar 500 le sınırlı. Bu arada sadece 4 sınıf kademesinden 4 şubelik, işime yarayacak kadar ekledim. Dileyen arkadaşlara örnek olsun diye paylaşıyorum. Geliştirilebilir. Mutlaka geri dönüt beklerim. Teşekkürler.
2.429 defa okundu.
Klişe konuşmaktan haz etmediğimden olsa gerek, mesleğiniz nedir sorusuna kimi zaman psikolojik danışman, kimi zaman da rehber öğretmen diyorum. Burası Türkiye. Ne iş yaptığınızı bir çırpıda söylemek zor bazen. Neden mi? Haydi birlikte konuşalım.
Psikolojik danışmanım deyince neler oluyor? Siz de tahmin ve takdir edersiniz ki karşıdaki, sorunu/derdi olan milyonlarca insanlardan sadece biri olunca hemen bir dert açma girişimi başlıyor. Ha sakın eleştiriyorum gibi hissetmeyin. “Derdi olan neylesin?”. Hatta böylesi bir çözüm arama girişiminde bulunmak, sorunu/durumu çözmede sorumluluk almaya istekli olmanın ilk adımı olduğundan iyi bir şey bile diyebilirim. Zaten sorunlara da mümkün olduğunca yardım etmeye çalışırım. ‘Mümkün olduğunca’; çünkü bu tür ayaküstü bir yardım, bireyi psikoterapik açıdan tanımadan profesyonel olarak mümkün değildir.
Bahsettiklerim ve gözlemlerimden hareketle genel olarak ülkemiz insanı giderek psikolojik anlamda destek almaya eskisi kadar soğuk bakmıyor. Okumaya devam et
353 defa okundu.
Hayatın akışı bir düzen içinde işlerken, birer seyirci oluruz çoğu zaman. İşin garibi, dünya üzerine herkes biraz birbirine bağlantılı, biraz bağımsız devam etmesine rağmen bu süreç herkese aşağı yukarı aynı işler. Daha küçüğüm, ilkokul biter mi, liseden de mezun olacak mıyım ki, üniversite okumayı ben de becerebilecek miyim düşünceleri zihinde bir süre kurulurken bir de bakarsınız ki çoktan işiniz olmuş, yalnız da değilsiniz ki eşiniz olmuş.
Zamanın alışılagelen ve duyarsızlaştıran yavaş tesirli zehrinin etkisinden olsa gerek, kısa bir sürede beynimizde geçebilme olanağı olan gelecekle ilgili endişe, beklenti ve hayaller, bazen düşünce hızından daha da çabuk gerçek hayatta çoktan meydana gelmiş olabiliyor. Bu böyle devam ettikçe de hayatın geri kalanı, geride bırakılanları yanında ilk bakışta uzunmuş gibi görünse de aslında çocukluk, gençlik ve ilk yetişkinlik dönemlerimizde geçirdiğimiz zamanların, içinde onca anı ve heyecan var olmasına rağmen bizlere sanki birkaç günmüş gibi gelmesi hiç de anormal olmayacaktır. Ömür vefa eder de şöyle 20 yıl sonra da sanırım, benim için şu yazıyı yazdığım, sizin için de okuduğunuz an’ı (tabi olur da hatırlarsak) sanki bir hayal, daha yeni imiş gibi de olacaktır.
Acaba hafızamızın bir zoru mu var ve hemencecik yaşananları unutup zaman hızlıca geçiyor gibi mi geliyor bize? Tamam, hemfikirim, zaman hep Okumaya devam et
151 defa okundu.
Nasıl Yani?
Her sistemin, bütünün hem ana unsurları hem de ara parçaları vardır. Doğumdan ölüme kadar mükemmel bir sistem diyebileceğimiz insan hayatının birçok ara unsurları olsa da en önemli merkezlerinden biri uykudur.
Yorgunluk atma, büyüme hormonu salgılama gibi fiziksel kazançları bir yana, uykunun psikolojik anlamda katkıları, kocaman bir yazı konusu olurdu herhalde. Onca sağladığı şeye rağmen hayatın iç içe geçen ilginçliğinden midir bilinmez, her faydası olan şeyin dozu kaçınca, düzensizleşince gerçekleşen olumsuz durum uyku için de geçerlidir. Nitekim bazı hastanelerde uyku tedavilerinin verilmeye başlanması, günümüz dünya insanının meseleyle nasıl cebelleştiğini gösterirken aynı zamanda uykunun ne kadar kıymetli bir yeri olduğuna da işaret etmektedir.
Başka bir bakış açısı kazanmak anlamında meseleyi değerlendirirsek, İslam inancında gün akşamdan başlar. Böylece başlangıçta dinlenerek, gerekli enerjiyi toplayarak kişi diğer akşam gelinceye kadarki sürece hazır olmuş bulunur. Uyku için kişinin yakıtı, şarjı sayılabileceğini söyleyebiliriz. Aynı şekilde geçen her günü sabahı baz alarak ele aldığımızda gün sabah başlar, akşama dek belli bir efor sarf edilir. Ertesi güne hazır olabilmek için akşam bakım ve takviyelerin yapılması gerekir. Bir sonraki güne tam anlamıyla hazır olabilmek için bir çeşit sıfırlama, tabiri caizse resetleme aracı olan uyku, merkezi bir kimliğe bürünür.
İster yakıt/şarj olarak, ister sıfırlama-reset olarak ele alınsın uyku; akşam yatma saatine bağlı olarak bütün günümüzü olumlu ya da olumsuz olarak etkiler ve bu yüzden yaşamın merkezinde yer alır. Ayrıca uyku, yemek içmek gibi ayaküstü telafi edilebilecek bir ihtiyaç da değildir. Bir öğün yemek atlanıldığında Okumaya devam et
100 defa okundu.
28 Nisan 2013′ te “Siz Drama” eğitmeni Suat Güneş’in etkin sunumuyla keyifli bir pazar söyleşisi tadında geçen seminerde, dramanın bu farklı türü hakkında sınıf içi ders işleyişi anlamında nasıl uygulanabileceği tartışıldı. Seminerden karaladığım notlarımı ve bunlarla ilgili düşüncelerimi paylaşayım:
YD’deki süreçler (Isınma/Hazırlık,(Doğaçlama), Canlandırma, Değerlendirme), süreçlerin tek tek nasıl işletileceği ve içinde nelerin bulundurulacağı, ayrıca kullanılabilecek canlandırma teknikleri (Rol Oynama, Toplantı Düzenleme, Donuk İmge… vs) gibi ayrıntılı bilgilere ulaşmak isteyenlere, buradan paylaşabileceklerimin bu kadar olduğunu belirtip en yakın drama kursuna kaydolmalarını ya da tavsiye edilen kitaplardan temin etmelerini naçizane tavsiye ederim. Zira dramanın bu etkin türünün, eğitim sürecine çok şey katacağı gayet açık.
458 defa okundu.