2. Döneme Nasıl Başlanır?

Kaynağı bilinmeyen, anonim bir söz vardır: “Türk gibi başla, Alman gibi sürdür, İngiliz gibi bitir.” Daha önce duyduğunuzu tahmin ettiğim bu sözün özünde ülkemizin genel karakteri yüklü gibi görünüyor. Şöyle ki başlamak konusunda gayet başarılıyız, hatta örnek olacak kadar. Fakat ya devam ettirmek, dahası güzel bir bitiriş? Hâlbuki başlayabilmekten dahastart mühim bu ikisi, yani devam ettirmek ve güzel bitirmek o kadar gereklidir ki bizim hayat yolumuzu çizmemizde iki büyük etkendir bile diyebiliriz. İşte yeni bir dönem, yeni bir başlangıç! Çalışma konusunda öğrenci olarak siz hangisi olacaksınız: başlayıp sonunu getiremeyen mi, başlayıp gayet de güzel bir neticeye ulaşan mı yoksa hiç başlayamayan mı?

Büyük Bir İstekle Başlayıp Sonunu Getiremeyenler

Kıymetli arkadaşım. Öncelikle küçük, rahatlatıcı bir haberim var sana. Senin gibi çok ama çok fazla öğrenci var. Sene başında ya da ikinci dönemin ilk günlerinde tekrarlar yapıp günü gününe dersi takip eden ve bu şekilde gayet güzel bir başlangıç yapan; ancak aradan 1-2 hafta geçtikten sonra ise yavaş yavaş eski alışkanlıklarına geri dönen, dersi ikinci, yorgunüçüncü plana atan binlerce öğrenci var. Emin ol bu öğrencilerin tüm öğrencilere oranı %60’ tan aşağı değil. Sayının fazla olması işin iyi tarafı. Ama işin kötüsü sınav zamanı gelince bu %60’ tan en fazla %10′ u kadarı sınavın genel dağılımında etkili bir rakip olabilir. Çünkü bu kadar öğrenci, başarı sıralamasının baya altında yoğunlaşır. İyi bir okul, üniversite kazanabilen çok az çıkar bu öğrenciler içinden ki o da Allah vergisidir dersek hata etmiş sayılmayız. Ben de o azınlıktan olabilirim şeklindeki fazla iyimser, gerçekçi olmayan fikrin varsa lütfen onu bir kenara bırak şimdi; çünkü sana aktarmam gereken birkaç husus var:

·         Büyük ihtimalle bir gelecek hedefin var senin. Bunu sık sık kendine hatırlat. Hala bir hedef belirlememişsen gerçekten sana uygun, sevebileceğin, acil bir hedef bul kendine.

·         Çalışmayı rutine, sıkıcı bir hale getirmekten uzak aktif bir çalışma planı hazırla. İcabında program için destek al. Bu programa taviz vermeme noktasına dikkat et. Hatta öyle kurgula ki taviz vereceğin zamanlar bile programın bir parçası olsun. Kalıplarla yaşamam zor olur diyorsan da günlük yapılacak çalışma etkinliklerini içeren bir görevler listen olsun. Bu listeye azami derecede uymaya çalış.

·         Programa devam ettikçe kendine küçük hediyeler al veya mutlu olacağın cüzi şeylerle kendini mutlu, motive et.

·         Zaman zaman karşılaşabileceğin zorluklar olduğunu unutma, sakın vazgeçme!

o   Ders çalışırken canının eski alışkanlıklarını çekmesi

o   Çalışmanla dalga geçilmesi

o   Çalışmana rağmen kötü gelebilecek sınav sonuçları

o   Sıkıldığın derslere vakit ayırmak durumunda kalman

o   Çok sevdiğin bir aktiviteyi kaçırman…

Bunlar seni yıldırmasın. Yarını kurtarmak için bugün birkaç fedakârlık göstermen gerektiği acı gerçeği artık kabullen.

·         Her ne kadar şu an ciddi bir maddi getirisi olmasa da mesleğinin “öğrenci” olduğunu söylememe gerek yok. Sen de takdir edersin ki mesleğinin icabını yerine getirmelisin.

·         Eğer çevrendeki arkadaşlarının birçoğu %60’ ın içindeyse, onlara gerektiğinde elbette usulüne uygun bir biçimde “hayır/kusura bakmayın, şu vakite planlayalım benim şimdi çalışmam gerek” diyebilmeyi kendine çok görme.

Hiç Başlayamayanlar

                Sevgili dostum. Bir sınıf ya da bir matematik öğretmeninin aşırı disiplinci, katıküsmüs tutum/tavırlarından mı, ailenin senin eğitimine dair ilgisiz duruşundan mı yoksa etkili ders çalışma yöntemlerini bilmediğinden mi kaynaklıdır sen daha iyi bilirsin ama %25’ lik dilime girmeyi başardın maalesef. Uzun zamandır bu haldeysen, kararlı duruşun gerçekten çok dikkat çekici, buna eminim. Yalnız, keşke bu istikrarlı tabloyu farklı şekilde sürdürmeye karar verebilsen. Yani diyorum ki;

·         Senin kısa/uzun vadeli hedeflere ihtiyacın var. Gelecekte olmasını isteyeceğin şeyleri hayal etmekten de üşenmezsin sanırım. Kullan bunları. Düşün ki tüm hayatın boyunca aynı yaşta kalmayacaksın.

·         Korkma! Düzenli çalışmak seni sıkmayacak. İyi organize edilmiş bir çalışma programı en tembel öğrenciyi bile yormayabilir.

·         Boş zamanlarının tamamını elinden kaybetmeyeceksin, güven buna.

·         Başla! Ama programlı çalışmaya başla. Kesinlikle bir uzmandan destek alarak, ilk başta çok basit programlarla kendini çalışmaya alıştır.

·         Mutlu ol! Muhtemelen olumsuz notlar, geçmişte elbette canını sıktı. Bu can sıkıntısından, düzenli çalışarak kurtul; daha fazla eğlenerek değil. Çünkü bugünün fazla eğlencesi, yarının çilesi olur.

·         Farkına var! Etrafında başarılı sayılan insanlar bunu nasıl beceriyorlar iyi izle. Fakat herkesin ortak bir stratejisi olduğu gibi kendine özel çalışma stilleri de vardır. Kuru kuruya taklit etmekten öte kendi çalışma yöntemini destek alarak belirle.

Güzel Başlayıp Güzel Bir Sonla Bitirenler

                Başarılar, tebrikler, övgüler hep sana dostum. Emeğinin hakkını ilk olarak notlarla başarmışaldın, belki ikinci olarak insanların seni kutlamaları belki de hediyeler vermeleri… Hepsi hoş fakat senin için en büyük kazanç, elbette ki gelecek hayalin için bir basamak daha çıkmış olmaktı. İnsanlar bugün sevdikleriyle, alkışladıklarıyla yarın bir noktada anlaşamayınca birden bire yabancı hale gelebilmekte. Bu nedenle senin kendine ve gelecekteki yaşantına yaptığın bu yatırımın en büyük kazancı şimdi değil belki yıllar sonra eline geçecek.

                Başka bir açıdan bakacak olursak, kişilik anlamında da büyük bir yol kat etmiş oldun. “Bir şeye başlamak bitirmenin yarısıdır” denilse de bu söz, başlamanın önemini vurgulamak için söylenildiğinden, aslında bir işe başlamaktan çok daha mühimi onu bitirebilmektir. Sen zordan daha zorunu yaptın. Böylece karakterine “istikrarlılık” ya da “kararlılık” gibi müstesna bir meziyeti ekledin. Bu ise eşsiz bir sermayedir.

Ve öğrenci olmak…kara tahta-öğrenci

                Yazının sonlandırırken kısaca konuyu özetleyecek olursak, bu yazıda; elimizde bir fırsat olan ikinci döneme öğrencilerin bakış açılarını, buradan hareketle neler yapılabileceğini aktarmaya çalıştım. Hala başlamamışsan artık zamanı, başlamışsan sakın vazgeçme doğru yoldasın, önceden devam ediyorsan da ne mutlu sana. Bu aradan eklemeliyim ki öğrenci bakış açısı çoğu kez, eski alışkanlıkların asla bir kenara bırakılamayacağı, yüksek notları olanların hiç ulaşılamaz bir yapıda oldukları, eskiden çalışılıp becerilemeyen konu/derslerin bir daha düzeltilemeyeceği vb şeklinde bazı büyük yanlış düşünce kalıplarıyla kuşatılmıştır. Bunlar asılsızdır; önyargılara aldırmayın. İyi bir başlangıca karar verin, destek alın, başlayın, vazgeçmeyin; işte sonuca bir de o zaman bakın.

Daha başarılı bir dönem geçirmeniz ümidiyle…

[Büruciye Dergisi-Mart-2013 Sayısı için kaleme alınmıştır.]

1

584 defa okundu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*